Bakan Tekin törende yaptığı konuşmada, bugün imam hatip okullarının yeniden açıldığı tarih olan 17 Ekim 1951'in üzerinden 70 yılı aşkın süre geçtiğini ifade etti.
İmam hatip okullarının tekrar hayata geçirilmesinde emeği geçen başta eski başbakanlardan Adnan Menderes, eski Millî Eğitim Bakanı Tevfik İleri ve Mahmut Celalettin Ökten'i rahmetle anan Bakan Tekin, "İsimlerini saydığımız ve sayamadığımız nice kahramanlar sayesinde bugün imam hatip okulları belli bir noktaya geldi." diye konuştu.
Tekin, imam hatip okullarında ikinci kırılma noktasının 28 Şubat döneminde olduğunu dile getirerek, "28 Şubat, sadece eğitim öğretim sistemi üzerine vurulmuş bir darbe değil; aynı zamanda Türkiye'nin, Türk milletinin geleceğinin geçmişiyle bağlantılarını, manevi değerleriyle bağlantılarını koparacak, koparmaya teşebbüs etmiş bir girişimdi. Dolayısıyla belki 28 Şubat sürecini bu anlamda yaşadığımız ikinci kırılma olarak kabul etmek gerekiyor." değerlendirmesini yaptı.
Bakan Tekin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, sadece eğitimde değil, diğer alanlarda da Türkiye'deki vesayetçi mekanizmaların, darbeci unsurların bıraktığı mirasları ortadan kaldıracak adımlarıyla imam hatip okullarının yeniden bir çıkış trendi yakaladığını vurguladı.
Öğrencilerin okul dışındaki faaliyetlerine önem verdiklerini belirten Tekin, "Gençlerimiz, çocuklarımız, sadece okul binalarının içinde, derslik binalarının içinde kalmasın... Öğretmen arkadaşlarımız, sadece dersle ilgili çocuklara destek olmasın, onun dışındaki konularda da birlikte çalışma kültürünü geliştirelim, Türkiye'nin değişik alanlarındaki gelişim trendine biz de destek olalım mantığıyla, yarışma, sempozyum, panel, proje gibi sosyal etkinliklerin, çocuklarımızın bir üst kademeye geçişte yani kademeler arası geçişte kullanılabilmesinin yavaş yavaş altyapısını oluşturalım istiyoruz." diye konuştu.
Bakan Tekin, etkinliğe katılan gençleri, eğitim öğretim hayatlarını dersler dışında farklı alanlarda şekillendirdikleri için tebrik etti, öğretmenlere de teşekkür etti.
"Önünüzde rekabet etmekte çok zorlanacağınız bir gelecek var"
Öğrencilerin, "liselerde sınıf tekrarının yeniden getirilmesi ve devamsızlıkla ilgili düzenlemeye" ilişkin sitemlerini dile getirdiklerini aktaran Tekin, düzenlemelerin gerekçelerini anlattı.
Salonda bulunan öğrencilere, "Çocuklar, her ne yapıyorsak sizin hayrınız, sizin iyiliğiniz için yapıyoruz." sözleriyle seslenen Bakan Tekin, şöyle devam etti:
"Önünüzde rekabet etmekte çok zorlanacağınız bir gelecek var. Eğer şimdiden kendinizi iyi yetiştiremezseniz birkaç yıl sonra tekrar başa dönmek için çok geç olacak. Şimdi dışarıdaki dünyanın cezbedici misyonları sizi çekiyor. Madem test, seçenekli hayata alışkınsınız, size şöyle bir seçenek sunuyoruz. A seçeneği, 'Bugün keyif yapın, hayatınızın geriye kalan 60-70 yılında sıkıntı yaşayın...', birinci seçeneğimiz bu. İkinci seçeneğimiz, 'Bugün kendinizi biraz sıkın, çalışın, hayatınızın geriye kalan 60-70 yılında ne kadar Allah ömür verirse mutlu, mesut ve başarılı çalışın'. Siz tercih yapmasını, seçenekler arasından birini seçmesini benden daha iyi biliyorsunuz. Ben size bir tercih sunuyorum. İsteyen arkadaşlar 'Bugün devamsızlığımızı yapalım, okula gitmeyelim, başarısız da olsak, bir üst sınıfa geçelim ama hayatımızın geriye kalan kısmında da zor durumda kalalım', seçeneğini seçebilir ama ben diyorum ki nasıl kendi çocuklarım için hayatlarının geriye kalan kısımlarında başarılı, müreffeh, sağlıklı, mutlu bir hayat sürmelerini istiyorsam sizin için de aynı şeyi istiyorum ve diyorum ki gelin imkânınız varken biz de size destek olmak istiyoruz. Beraber biraz zorlanalım birkaç yıl. Sonra Allah her şeyi inanın gönlünüze göre verecek."
"Önce gençlerimizin ana dilini, ana dil becerilerini geliştirmelerini arzu ediyoruz"
Bakan Tekin, Türkçe ile Türk Dili ve Edebiyatı derslerine ilişkin düzenlemeyle ilgili de değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'de sokağa çıkılıp sorulduğunda herkesin "Biz yabancı dil eğitimini veremiyoruz." ifadesini kullanacağını belirten Tekin, lisans dâhil 16 yıllık eğitim sürecinde alınan yabancı dil eğitimine karşın iki kelime konuşulamadığı üzerine yapılan eleştirileri hatırlattı.
Yusuf Tekin, "Çok doğru. Biz de şöyle düşünüyoruz, acaba bizim gençlerimiz ortalama kaç kelimeyle konuşuyor, yabancı dili kaç kelimeyle konuşmasını bekliyoruz? Ortalama gündelik dilde 100 kelime civarında bir kelime haznesiyle konuşan bir çocuğun 300-500 kelime haznesiyle yabancı dille konuşmasını beklemek doğru mu? Dolayısıyla önce çocuklarımızın, gençlerimizin ana dilini, ana dil becerilerini geliştirmelerini arzu ediyoruz. Sizin için de bunu istiyoruz." diye konuştu.
Bunun hayata geçirilmesi hâlinde sadece yabancı dil derslerinin değil, onun dışındaki bütün derslerin daha kolay anlaşılacağına işaret eden Tekin, yarışma sınavlarında ana dil becerileri güçlü olanların daha başarılı olacağını, iş sınavlarında, mülakatlarda ana dil becerilerinin güçlü olmasının çok ciddi katkılar vereceğini söyledi.
Bakan Tekin, Türkçe derslerine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
"ALES, YKS ve LGS gibi sınavlarda öğrencilerin en çok zorlandığı sorular, paragraf yani okuduğunu anlama üzerine yapılan sorular. Dolayısıyla biz size böyle bir katkıda daha bulunmak istiyoruz. Gerek okullarınızı bitirdikten, iş hayatınıza başladıktan sonra ve gerekse de gündelik hayatınızda gençlerimizin en çok kullandıkları kavramlardan biri 'Beni anlamıyorsunuz.', 'Beni kimse anlamıyor.' O zaman geri dönelim. Belki de kendini ifade edemiyorsundur. Biz size şimdi diyoruz ki hayattaki her türlü mücadelenizde kendinizi rahatça ifade edebilesiniz diye ana dil becerilerinizi geliştirmek istiyoruz."
Bakan Tekin, bu tür kararları alırken öğrencilerin geleceklerinde daha mutlu, daha başarılı olmalarını, güzel şeylerle karşı karşıya kalmalarını istediklerini belirterek, "Sizi sizden çok düşündüğümüz için sizin belki biraz rahatsız olduğunuz bu tür kararlarımızı alıyoruz. İnanın, birkaç yıl sonra bize dua edeceksiniz." dedi.
"İmam hatiplerin yol katettiğini görmekten mutluluk duyuyorum"
AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta da kendisi de bir mezun olarak imam hatiplerin katettiği yolu görmekten mutluluk duyduğunu ifade etti.
İmam hatip lisesinden sonra tıp fakültesini kazandığını ancak 28 Şubat sürecinde başörtüsü yasağı nedeniyle mezuniyetine 1 yıl kala okuldan atıldığını anlatan Usta, "Ama pes etmedim. O dönemde meslek liselerine ve imam hatip mezunlarına katsayı darbesi getirilmişti. Bunların hepsini tarihin o kirli ve tozlu sayfalarına gömdük. Artık ben bugün bir hekim, bir milletvekili olarak bu ülkeye hizmet eden bir ablanız, bir büyüğünüz olarak sizlerle beraber olmaktan memnuniyet duyuyorum." diye konuştu.
Ankara Valisi Vasip Şahin ile Din Öğretimi Genel Müdürü Ahmet İşleyen de birer konuşma yaptı.