Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, programda yaptığı konuşmada, yaklaşık 1,5 yıl Kovid-19 salgınından dolayı ara verilen yüz yüze eğitime kararlı bir şekilde 6 Eylül 2021'den itibaren başlandığını hatırlattı.
Bakan Özer şunları kaydetti: "Devir teslim töreninde özellikle okulların yüz yüze açılması için vakaların sıfırlanmasını beklemeyeceğimizi özellikle vurguladım. Daha sonra okulların ilk açılacak ve son kapatılacak mekanlar olduğunu vurguladıktan sonra son nokta olarak da Türkiye'de okulların açık kalmasının bir eğitim meselesi olmaktan çıkıp bir milli güvenlik meselesine dönüştüğünü vurguladım. Siz değerli arkadaşlarımızla birlikte kararlı bir şekilde çıkmış olduğumuz yolda bu noktalara gelebildik." Türkiye'nin 18 milyon öğrenci ve 1 milyon 200 bin öğretmenin olduğu, 151 ülkenin nüfusundan daha fazla nüfusa sahip eğitim sistemine sahip olduğuna işaret eden Özer, eğitimde çoğu ülkenin 40-50 yılda gerçekleştireceği büyümeyi 19 yılda başardıklarını kaydetti.
Öğretmenlik Meslek Kanunu yönetmeliği son aşamada
Okullaşma oranının da 19 yılda arttığını dile getiren Özer, "2000'li yıllarda 100 öğrencimizden sadece 44 öğrencimiz liseye erişebilirken bugün 90'a çıktı bu oran. Beş yaşındaki okul öncesindeki okullaşma oranı yüzde 14'ten yüzde 90'a ulaştı." ifadesini kullandı. Kız çocuklarının da hemen hemen erkek çocuklarıyla aynı oranda okullaşma oranına sahip olduğuna dikkati çeken Özer, her yıl eğitime en büyük bütçeyi veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkürlerini iletti.
Bakan Özer, bir eğitim sisteminin öğretmeni kadar güçlü olduğunu belirterek şu değerlendirmede bulundu: "Bunu bir basamak daha yukarıya taşıyoruz. Bir toplum öğretmeni kadar güçlüdür. Onun için bu dönemde nasıl okul öncesi ve mesleki eğitime ağırlık verdiysek üçüncü ağırlık verdiğimiz en kritik alan öğretmenlerimizin kişisel gelişimleri ve girişimleri. Bakın yıllardan beri hayal edilen, 60 yıldan beri, 7. Milli Eğitim Şurası'ndan itibaren sürekli dile getirilen öğretmenlere has bir kanunun olması Allah'a şükür bize nasip oldu. 14 Şubat 2022'de 7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu yürürlüğe girdi. İlk defa öğretmenlerle ilgili bir kariyer sistemi oluşturuldu. Yönetmelik çalışmalarıyla ilgili de hazırlıklar son aşamaya geldi. Tüm STK'lerden, tüm eğitim paydaşlarından görüşler aldık. İnşallah cuma günü itibarıyla yayımlanmak üzere Cumhurbaşkanlığına göndereceğiz. Yayımlandığı zaman da artık hem uzman öğretmenlik hem de başöğretmenlikle ilgili hem eğitim programı tarihini hem de sınav tarihini hepinizle paylaşacağız."
Öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimlerine ayrılan bütçe artırıldı
Öğretmenlerin mesleki gelişimleriyle ilgili eğitim sistemini sistematik olarak değiştirdiklerini söyleyen Özer, "Eskiden olduğu gibi Bakanlık düzeyinde, merkezden öğretmenlerin mesleki gelişim eğitimlerini planlamıyoruz artık. Artık illere bıraktık, illerde de okullara bıraktık, artık yeni sistematiğimiz içerisinde öğretmenlerin mesleki gelişimlerine siz değerli öğretmenlerimiz karar vereceksiniz. Her okulda her okul bünyesinde bulunan öğretmenlerin hangi eğitimi alacaklarına kendileri karar verecekler. Bakanlık olarak biz sadece bütçenizi göndereceğiz." diye konuştu. Özer, öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimleriyle ilgili bütçeyi 35 kat artırdıklarını belirterek şöyle devam etti: "Öğretmenlerin mesleki gelişimi için kullanılan bütçe 8 milyondu. 2022 yılında 282 milyona çıkardık bu bütçeyi, bunun 210 milyonunu sadece okullarda kullanacağız. Ben inanıyorum ki siz bu okul temelli mesleki gelişim eğitimlerine aktif olarak katılacaksanız, o 282 milyon çok hızlı bitecek. Biz bunu 500 milyonlara çıkaracağız, 1 milyarlara çıkaracağız."
Öğretmen atamalarının yüzde 50'si İstanbul'a
Bakanlık görevine başladıktan sonra en fazla yatırım yapılan ilin İstanbul olduğunu vurgulayan Özer, "Bin anaokulunun haricinde diğer okullar için İstanbul'a ayırdığımız bütçe 8,9 milyar lira. Bu 8,9 milyar liralık yatırımın haricinde bin tane de anaokulunu inşallah yapacağız. İnşallah 2022 yılının sonuna kadar o anaokullarını da hizmete açmış olacağız." dedi. Öğretmen ihtiyaçlarında en dezavantajlı ilin İstanbul olduğunu vurgulayan Özer şunları kaydetti: "Ben bakanlığa başladığım zaman illerin yoğun kadro dağılımlarına baktığınız zaman hakikaten şaşırdım yani. İstanbul aslında çok avantajlı gibi görünmesine rağmen öğretmen atamalarında genelde mahrum kalmış bir il olmuş. Onun için ilk atamada 2 bin 500 öğretmen, son atamanın da yüzde 50'sini İstanbul'a verdik. Bundan sonraki atamalarda da o seviye normal seviyeye gelene kadar yüzde 50 İstanbul'a atama yapmaya devam edeceğiz."
Eğitim camiasını bir araya getiren iftar programına İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı, ilçe milli eğitim müdürleri, İstanbul'da çeşitli okullarda görev yapan eğitim yöneticileri ve öğretmenler katıldı.