Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer; Millî Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu, Yükseköğretim Kalite Kurulu, Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı ve Üniversitelerin 2023 Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu Teklifleri ile 2021 Yılı Merkezî Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifler'ini sunmak, 2021 Yılı Sayıştay Raporları üzerinde değerlendirme yapmak ve Bakanlık faaliyetleri ile hedefleri hakkında bilgi vermek üzere TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda sunum yaptı.
Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde 2000'li yıllardan itibaren eğitim sisteminin birçok bileşeninde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen tarihî bir dönüşüm sürecine girdiğini kaydeden Bakan Özer, " Bir taraftan tüm kademelerde okullaşma oranlarının artırılması yoluyla eğitim kitleselleştirilirken diğer taraftan derslik ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısı önemli ölçüde azaltılarak OECD ortalamasına yaklaştırılmıştır. Dolayısıyla bu dönüşüm, bir yandan eğitim sisteminde evrenselleşmeyi sağlarken diğer yandan niteliğin de artmasına imkân vermiştir. Bu yolla Türkiye, yaptığı iyileştirmelerde nicelik ve niteliği birlikte ele almış ve eğitim sisteminin performansını artırmıştır." dedi.
Bugün gelinen noktada, eğitimin tüm kademelerinde kitleselleşme ve evrenselleşmenin sağlandığını belirten Özer, şöyle devam etti:
"2000'li yıllarda 5 yaşında %11 olan okullaşma oranı, 2022 yılında %97'ye; ilkokulda okullaşma oranı %99,63'e; ortaokulda okullaşma oranı ise %99,44'e yükselmiştir. Okullaşma oranlarındaki artışın en çarpıcı olduğu eğitim kademesi ise ortaöğretimdir. 2012 yılında hayata geçirilen 4+4+4 sisteminin de önemli katkıları neticesinde ortaöğretimde %44 olan okullaşma oranı, %95'e yükselmiştir. Dolayısıyla son yirmi yıl, ülkemizin fırsat penceresi olan çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitime katılımının sürekli arttığı bir döneme karşılık gelmektedir.
2022-2023 eğitim ve öğretim yılında resmî ve özel 15 bin 918 okul öncesi, 25 bin ilkokul, 18 bin 186 ortaokul ve 12 bin 714 lise ile toplam 71 bin 818 okulumuzda 1 milyon 200 bin öğretmen ve 19 milyon 100 bin öğrencimiz ile eğitim ve öğretime devam ediyoruz. Görüleceği üzere eğitim sistemimizdeki toplam öğrenci ve öğretmen sayımız, günümüzde birçok ülkenin toplum nüfusunun üzerindedir. Bu ölçekte bir eğitim sisteminde büyük bir dönüşümü gerçekleştirebilmek, devasa yatırımların yanında büyük bir kararlılığı da gerektirmektedir."
Eğitim sisteminde yaşanan bu dönüşümün bütüncül bir iyileştirmeyi hedeflediğini de dile getiren Bakan Özer, PISA ve TIMSS gibi uluslararası araştırma sonuçlarının da teyit ettiği üzere büyümenin kalite odaklı gerçekleştiğini söyledi.
2023 yılı merkezî bütçesinin yüzde 14,6'sı eğitime ayrıldı
Bütçe büyüklüğüne ilişkin rakamları paylaşan Bakan Özer, şunları kaydetti:
"Toplumun tüm kesimlerini içine alan örgün ve yaygın eğitim hizmetlerini yürütebilmek için Bakanlığımız, Yükseköğretim Kurulu, Yükseköğretim Kalite Kurulu, Üniversiteler ve diğer Bakanlıklara ayrılan kaynaklarla eğitim bütçemiz, 651 milyar 377 milyon 155 bin TL olarak belirlenmiştir. Bu rakam, 2023 yılı merkezî yönetim bütçesinin yüzde 14,6'sını oluşturmaktadır.
Eğitime ayrılan bu bütçe ile 2023 yılında eğitimde fırsat eşitliğinin güçlendirilmesi, mesleki eğitimin güçlendirilmesi ve öğretmenlerimizin mesleki gelişimlerinin çok boyutlu desteklenmesine yönelik çalışmalar ön planda olacaktır. Her öğrencimize benzer imkânları sunabildiğimiz, tüm öğretmenlerimize farklı gelişim fırsatları sağladığımız ve iş gücü piyasasının ihtiyaç duyduğu insan kaynağını yetiştiren bir mesleki eğitim sistemi ile ülkemizi eğitimde çok daha ileri noktalara taşımayı amaçlıyoruz. Tüm bu adımlar sayesinde Türk Eğitim Sistemini dünya ile daha fazla rekabet edebilir hâle getireceğiz."
Bir yılda 2.050 yeni anaokulu, 15 bin 500 yeni ana sınıfı açıldı
Eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek amacıyla gerçekleştirilen çalışmaları da komisyon üyeleriyle paylaşan Özer, şu bilgileri verdi:
"Okul öncesi eğitimde okullaşma oranlarını OECD ortalamalarına ulaştırmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda bir yıl gibi kısa bir süre içinde 2 bin 50 yeni anaokulu, 15 bin 500 yeni ana sınıfı açtık. Malumunuz üzere proje başladığında tüm Türkiye'deki anaokulu sayısı 2 bin 782 idi. Köy okullarında ana sınıfı açılması için gerekli olan asgari öğrenci sayısını 10'dan 5'e düşürdük ve köy okullarında da okul öncesi eğitime erişimi kolaylaştırdık. Yaptığımız bu düzenleme, özellikle düşük nüfuslu alanlarda okullaşma oranlarının artırılmasını sağladı. Kısa süre içinde bu bölgelerde yaşayan 20 binden fazla öğrencimiz, okul öncesi eğitime erişim sağladı.
Böylece, 3 yaşta okullaşma oranını % 9'dan %14'e, 4 yaşta %16'dan %35'e yükselttik. 5 yaşta ise okullaşma oranını kısa sürede %65'ten %97'ye ulaştırdık. 2022 yılı sonuna kadar 5 yaştaki okullaşma oranını %100'e ulaştırmış olacağız. Böylece zorunlu eğitim öncesinde tüm öğrencilerimizin en az bir yıl okul öncesi eğitim alma hedefini gerçekleştirmiş olacağız. Okul öncesi eğitimde 3-5 yaş aralığındaki okullaşma oranını, 2023 yılında OECD ortalamasına ulaştırmayı hedefliyoruz.
Ortaöğretimde okullaşma oranı bir yıl önce % 90'lar seviyesindeydi. Son bir yılda özellikle ortaöğretimde devamsızlık ve terk oranlarının azaltılmasına odaklandık. Bu kapsamda çok sayıda projeyi aktif bir şekilde uyguladık. Bu projelerde öğrencilerimizin eğitime devamlarını yakından izlemeye başladık. Özellikle mesleki eğitim merkezlerinin yaygınlaştırılması, öğrencilerin sürekli devamsızlık ve terk oranlarının azaltılmasında önemli katkılar sağladı. Tüm bu çalışmalar kısa sürede meyvelerini verdi ve bir yıl gibi bir zaman diliminde ortaöğretimde okullaşma oranı, % 90'dan %95,06'ya yükseldi.
Son yirmi yılda okullaşma oranlarında meydana gelen iyileştirmelerden en çok kız çocuklarımız yararlandı. Tüm eğitim kademelerinde kız çocuklarının eğitime katılımı yakından takip edildi, en büyük gelişim ise ortaöğretim düzeyinde yaşandı. 2000'li yıllarda ortaöğretimde kızların okullaşma oranı %39,2 iken bugün bu oran, %95'e yükseldi. Üstelik 2000'li yılların başında okullaşma oranlarının görece düşük olduğu birçok ilde kız çocuklarının okullaşma oranı, erkek öğrencileri geride bıraktı. Dolayısıyla ülkemizde eğitimin tüm kademelerinde son 20 yılda kız çocuklarının okullaşma sorununu çözmede çok önemli mesafe alındı."
Ortaöğretimde okullaşma oranlarını yüzde 100'e ulaştırmak için kapsamlı proje
Gelecek yıl ortaöğretimde okullaşma oranlarını yüzde 100'e çıkarmak için yakında kapsamlı bir proje başlatacaklarını açıklayan Özer, çağ nüfusuna ulaşarak koşullarına uygun seçeneklerden faydalanmalarını sağlayacaklarını ifade etti ve "Bu kapsamda 2023 yılında tüm eğitim kademelerinde okul terki riski taşıyan öğrencilerimizin tespitine yönelik erken uyarı ve kayıt dışı öğrenci çağ nüfusu için de takip sistemi kuracağız." dedi.
2023 yılı sonunda 20 binden fazla okula destek sağlanmış olacak
Derslik başına düşen öğrenci sayısını azaltmak için eğitim altyapısının sürekli güçlendirildiğini belirten Özer, 2003 yılından bugüne kadar toplam 356 bin 438 adet yeni derslik yapıldığını söyledi.
Derslik başına düşen öğrenci sayısının temel eğitimde 23'e, ortaöğretimde ise 22'ye düştüğünü anlatan Özer, eğitim ortamlarını iyileştirmek ve okullar arasındaki imkân farklılıklarını azaltarak fırsat eşitliğini güçlendirmek için "Mesleki Eğitimde 1.000 Okul" ve "Temel Eğitimde 10.000 Okul" projelerini tamamladıklarını belirtti. Proje kapsamındaki okulların tamamının her türlü bakım, onarım, donatım, teknolojik altyapı ve materyal ihtiyaç ve taleplerinin karşılandığını kaydeden Özer; bu okullardaki öğretmen, yönetici, öğrenci ve velilerin de gerek duyulan eğitimlerle desteklendiğini belirtti. Bakan Özer, 2023 yılında 'Ortaöğretimde 10.000 Okul projesini başlatacaklarını duyurdu. Özer, "Bu projeleri bir bütün olarak düşündüğümüzde 2023 yılı sonunda 20 binden fazla okulumuza çoklu destek sağlamış olacağız." dedi.
Şu ana kadar 2.000 köy okulu açıldı, 2023 yılında köy yaşam merkezleri kapsamında açılmayan okul kalmayacak
"Kütüphanesiz Okul Kalmayacak" projesi ile 16 bin 361 okula yeni kütüphane kurulduğunu, okul kütüphanelerindeki kitap sayısının da 85 milyona çıkarıldığını dile getiren Özer, Köy Yaşam Merkezleri projesiyle ise kullanılmayan 2.000 köy okulu binasını ihtiyaca göre anaokulu, ilkokul, kurs merkezi, kütüphane ve atölye olarak hizmet veren alanlara dönüştürdüklerinin altını çizdi. Özer, "2023 yılında tüm köy okullarını bu proje kapsamında açarak projeyi tamamlayacağız." dedi.
Eğitim yılı öncesinde tüm okullara 5,5 milyar lira gönderildi
Okulların kendi ihtiyaçlarını kendilerinin karşılayabilmesini sağlamak için 2022-2023 eğitim öğretim yılı öncesinde "okul bütçesi" projesini uygulamaya koyduklarını da hatırlatan Özer, "İhtiyacı çok olana daha fazla kaynak ayırarak tüm okullara toplam 5,5 milyar lira bütçe gönderdik. Böylece okullarımızın temizlik, kırtasiye, küçük onarım ve donatım ihtiyaçlarının hızla ve yerinden karşılanmasını sağladık. Bu uygulamaya 2023 yılında da devam ederek okullarımızı çok daha güçlü hale getireceğiz." dedi.
Eğitimde dijitalleşmeye dair verileri de paylaşan Özer, "Bu kapsamda bugüne kadar 27.198 okulumuza toplamda 522.691 adet etkileşimli tahta kurulmuştur. 19 bin 040 okul içi ağ altyapısı tesis edilerek 1 milyon 171 bin 000 data ucu kurulumu yapılmış olup bu okullara geniş bant internet erişimi verilmektedir. Bu imkâna sahip olmayan okullarımıza ise kablolu, uydu ve mobil erişim teknolojileri kullanılarak internet bağlantısı sağlamaktayız. 2023 yılında etkileşimli tahta olmayan sınıfın kalmamasını hedefliyoruz." ifadelerini kullandı. Özer, son bir yıl içinde Öğretmen Bilişim Ağı (ÖBA), "Öğrenci/Öğretmen Destek Sistemi" (ÖDS) ve Matematik Seferberliği kapsamında "Matematik Eğitimi Dijital Platformu"nu geliştirerek öğrenci ve öğretmenlerin hizmetine sunduklarını belirtti. Özer, Türkçe ve yabancı dil öğretimini destekleyecek dijital platformların ise 2022 yılı sonuna kadar hizmete sunulacağını dile getirdi.
E-Sınav merkezi sayısının 2022 yılı sonuna kadar 650'ye çıkarılarak aynı anda 13 bin kişinin sınavlardan yararlanmasına olanak tanındığını kaydeden Özer, 2023 yılında tüm ilçelerde en az bir e-Sınav merkezi olmasının sağlanacağını söyledi.
2022-2023 eğitim öğretim yılı başında 153 milyon ders kitabı, 160 milyon yardımcı kaynak ücretsiz olarak öğrencilere ulaştırıldı
Ders kitaplarının 20 yıldan beri yaklaşık 3,5 milyar ders kitabının ücretsiz dağıtıldığını da anımsatan Özer, "2022-2023 eğitim öğretim yılında da bu kapsamda 153 milyon ders kitabı öğrencilerimize ücretsiz olarak ulaştırılmıştır. İlk kez 2022-2023 eğitim-öğretim yılı başlangıcında 160 milyon yardımcı kaynağı da basarak öğrencilerimize ücretsiz dağıtımını sağladık." dedi.
Bu yıl ilk kez yaz okulu uygulaması başlatıldığının da altını çizen Özer, "Yaz kurslarından yaklaşık 1 milyon öğrencimiz faydalandı. Öğrencilerimiz ve velilerimizin büyük beğenisini alan bu uygulamaya sadece yaz tatillerinde değil, ara tatillerde de devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Özel eğitim ihtiyacı olan bireylere yönelik yürütülen çalışmalara dair de bilgi veren Özer, şunları kaydetti: "334 bin 541 özel eğitim öğrencimiz, kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla akranları ile aynı sınıfta eğitim almaktadır. Özel eğitim anaokulu, üç farklı kademede uygulama okulları ve özel eğitim meslek okullarında da 59 bin 635 özel eğitim öğrencimiz eğitim almaktadır. Ayrıca hastanelerde 993 ve evlerinde ise 10 bin 578 öğrencimize eğitim hizmeti sunulmaktadır."
18 yaş üzeri engeli olan vatandaşlarımıza sürekli eğitim desteği sağlamak üzere ilk kez engelli halk eğitim merkezleri kurulduğunu da hatırlatan Özer, kısa sürede 70 ilde merkezlerin hizmet vermeye başladığını, 2023 yılı sonuna kadar tüm ilçelere yaygınlaştıracağını duyurdu.
"Mesleki eğitimde elde edilen başarılar, uluslararası eğitim camiasının da dikkatini çekti"
Odak noktalarından birinin de mesleki eğitimin güçlendirilmesi olduğunun altını çizen Özer, son yıllarda bu alanda atılan adımlarla mesleki eğitimin iş gücü piyasasının ihtiyaç duyduğu insan kaynağını yetiştirmesi için önemli iyileştirmeler yapıldığını belirtti. Döner sermaye gelirlerinin 2018 yılında 200 milyon bandından 2021 yılında 1 milyar 162 milyona yükseldiğini kaydeden Özer, "2022 yılında hedefimiz, 1,5 milyar liralık bir üretim kapasitesine ulaşmaktı. 2022 yılının ilk dokuz ayında 1 milyar 362 milyon liralık üretim kapasitesine ulaştık." dedi.
Mesleki eğitimi güçlendirmek için 55 okulda AR-GE merkezi kurulduğuna da işaret eden Özer, 2022 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından 8 bin 269 ürünün tescil edilmesinden mutluluk duyduklarını kaydetti. Bu ürünlerden 74'ünün ise ticarileştiğini belirten Bakan Özer, mesleki eğitimin artık başarılı öğrencilerin tercih ettiği, üretim kapasitesi giderek artan ve ihracat yapan bir okul türüne dönüştüğünü söyledi.
Mesleki eğitim merkezlerine ilişkin 3308 Sayılı Kanun'da yapılan değişiklik için de milletvekillerine teşekkür eden Özer, yasa öncesi tüm Türkiye'de mesleki eğitim merkezlerine kayıtlı öğrenci sayısının 159 bin olduğunu, bugün sayının 950 bine ulaştığını kaydetti. Özer, "2022 yılı sonunda 1 milyon hedefi koymuştuk. Kasım ayında hedefimize ulaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu adımla ülkemizdeki genç işsizliğin azaltılması bağlamında önemli iyileştirmelere imza atacağımıza inanıyorum. Mesleki eğitimde kısa sürede elde ettiğimiz bu başarılar, uluslararası eğitim camiasının da dikkatini çekmiş ve bu başarıların diğer ülkelere de paylaşılması için OECD tarafından düzenlenen mesleki eğitim zirvesinin 1 Aralık 2022 tarihinde İstanbul'da yapılması kararlaştırılmıştır." diye konuştu.
Öğretmenlerin mesleki gelişimlerinin çok boyutlu olarak desteklenmesi
Bakanlık olarak öncelik verilen politikalardan bir diğerinin öğretmenlerin mesleki gelişimlerinin çok boyutlu desteklenmesi olduğuna vurgu yapan Özer, 2020 yılında öğretmen başına düşen eğitim saati 44 iken 2021'de 94 saate, 2022'de 120 saat hedeflenirken on ayda 194 saate ulaşıldığına dikkati çekti. Özer, böylece son otuz kırk yılın en yüksek eğitim saatine erişildiğini söyledi.
Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda sürecin başarılı şekilde devam ettiğini belirten Bakan Özer, şartları sağlayan öğretmenlerin yüzde 95'inin Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili süreçlere başvurduğunu, bunların yüzde 99'unun eğitimlerini tamamladığını, eğitimlerini tamamlayan öğretmenlerin de yüzde 98'inin sınava başvurduğunu ifade etti. Özer, öğretmenlere Öğretmenlik Meslek Kanunu'na gösterdikleri teveccühten dolayı teşekkür etti.
Bakanlığın 2021 yılı kesin hesap verilerine ilişkin de bilgi veren Özer, 2023 yılındaki faaliyetler için eğitim bütçesinin 435 milyar 351 milyon 82 bin lirasının Millî Eğitim Bakanlığına tahsis edildiğini belirterek bu kapsamda engellilerin toplumsal hayata katılımı ve özel eğitim programına 21 milyar 82 milyon 539 bin, hayat boyu öğrenme programına 8 milyar 412 milyon 877 bin, ölçme, seçme ve yerleştirme programına 214 milyon 428 bin, ortaöğretim programına 135 milyar 736 milyon 733 bin, temel eğitim programına 228 milyar 627 milyon 205 bin, uluslararası eğitim iş birlikleri ve yurt dışı eğitim programına 7 milyar 386 milyon 111 bin, yönetim ve destek programına 33 milyar 891 milyon 189 bin TL ödenek ayrıldığını söyledi.
Özer, bununla birlikte 134 milyar 692 milyon 983 bin TL'si Yükseköğretim Kurulu, Yükseköğretim Kalite Kurulu ve üniversitelerin bütçesi, 1 milyar 544 milyon 369 bin TL'si Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı bütçesi, 56 milyar 283 milyon 721 bin TL'si Yükseköğretim Kredi ve Yurtlar Kurumu bütçesi, 11 milyar 660 milyon TL'si ilköğretim öğrencilerinin ücretsiz ders kitabı giderleri, taşımalı ilköğretim/ortaöğretim uygulaması kapsamında öğle yemeği giderleri ve özel eğitime ihtiyaç duyan öğrencilerin taşıma giderleri için Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'ndan aktarılacak ödenek, 421 milyon 500 bin TL'si okullarda kullanılacak kömür alımları için Hazine ve Maliye Bakanlığı Bütçesinde tefrik edilen ödenek, 10 milyar 345 milyon TL'si aday ve çıraklara ödenecek devlet katkısı için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesinde tefrik edilen ödenek olmak üzere toplam eğitim bütçesinin 651 milyar 377 milyon 155 bin TL olarak öngörüldüğünü söyledi.
Eğitimin, ülkemizin yarınını şekillendiren en önemli unsur ve insana dair yapılacak yatırımların en değerlisi olduğunun altını çizen Özer, "Hükûmetimiz bu bilinçle hareket etmekte, eğitim alanına yönelik yatırımlarını bilimsel ve pedagojik gelişmelere koşut bir şekilde sürdürmektedir. Millî Eğitim Bakanı olarak şahsım, eğitim camiamız ve milletimiz adına genel bütçeden her daim en büyük payı eğitime ayırma geleneğini başlatan ve kararlı bir şekilde sürdüren Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere bu sürece katkısı olan ve bize destek veren herkese teşekkür ediyorum. Eğitimin ortak memleket meselesi olarak görülüp bu desteğin sürdürülmesi önemlidir. Komisyonumuzun da bu desteği vereceğine olan inancım tamdır. Vereceğiniz destek için bir kez daha teşekkür ediyorum." diyerek bütçenin tüm eğitim ailesine hayırlı olmasını diledi.