M. Emin Saraç Anadolu İmam Hatip Lisesi Mustafa Kutlu Kütüphanesinin açılışında yaptığı konuşmasına son 20 yılda yapılan eğitim yatırımlarına değinerek başlayan Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, "Son 20 yılda yapılan yatırımlar, sık sık hatırlanması gereken çok tarihî bir dönüşüm. Bunun için bıkmadan, usanmadan hangi açılışta olursa olsun girizgâhı böyle yapıyorum ve yapmaya da devam edeceğim." dedi. 

 

Eğitimde yaşanan dönüşümün üç önemli boyutu olduğunu vurgulayan Özer, bunları şöyle sıraladı: 

 

"Birincisi ve en önemlisi, son 20 yılda okul öncesinden yükseköğretime eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranlarının kitleselleşme evresine dönüştüğü bir dönemdir. Ne demek? Son yirmi yılda 5 yaştaki okullaşma oranları, yüzde 11'lerden yüzde 93'e çıkmıştır. Ortaöğretimdeki okullaşma oranı yüzde 44'ten yüzde 90'lara ulaşmıştır. Türkiye'nin neresinde olursa olsun bu memleketin evlatlarının eğitimle buluşmasının en kapsamlı bir şekilde gerçekleştiği dönem, bu dönemdir.

 

İkinci boyut, bu dönem eğitimin önündeki antidemokratik müdahalelerin sadece ortadan kaldırılmakla kalmadığı, aynı zamanda hasarlarının da tedavi edildiği bir dönemdir. Eğitimin önündeki başörtüsü engelinin kaldırıldığı bir dönemdir. İmam hatip liselilerin ve meslek liselilerin yükseköğretime erişimini engellemek için uydurulan katsayı uygulamasının da kaldırıldığı, aynı zamanda sadece imam hatipte okuyan çocuklarımız değil, tüm okullarda okuyan çocuklarımızın istemeleri durumunda Kur'an-ı Kerim ve peygamberimizin hayatını, dinî bilgileri öğrenebilme imkânının sağlandığı dönem de bu dönemdir. Aynı zamanda başörtülü olarak öğretmenlerin derse girebildiği dönem de bu dönemdir. Bunlar çok kıymetli adımlardır.

 

En önemlisi üçüncü boyut... Kitleselleşme, eğitim erişimi geliştirme kaliteye rağmen değil, kalite merkezli yapıldı." 

 

Bu zorlu sürecin mimarı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a şükranlarını sunduğunu belirten Özer, Millî Eğitim Bakanlığı olarak gençleri sadece akademik alanda becerilerle donatmaya değil, aynı zamanda onları bu ülkenin kültürel mirasını da bilen bireyler olarak yetiştirmek için çalıştıklarını kaydetti.  

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan himayesinde başlatılan "Kütüphanesiz Okul Kalmayacak" projesinin bu yolda atılan mütevazı bir adım olduğunu dile getiren Bakan Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"26 Ekim 2021 tarihinde Emine Erdoğan Hanımefendi'nin himayesinde bir kampanya başlattık ve 2 ay gibi kısa bir sürede 16 bin 361 kütüphane yaptık. Yani günde 272 kütüphane yapıldı 2 ay içinde. Kütüphanelerimizde 28 milyon kitap vardı. Mustafa Kutlu Hoca'mızın bahsetmiş olduğu gibi dedik ki bu ülkeye kafa yormuş, değer üretmiş, sorunlarının çözümüyle ilgili çile çekmiş insanlarımızın eserlerini çocuklarımızla buluşturalım. Bunun için okullarımızdaki kitap sayısını arttırmak için çok ciddi çaba sarf ettik ve 28 milyon olan kitap sayısını, 70 milyona çıkardık. İnşallah, yılsonu itibarıyla bu sayıyı 100 milyona çıkaracağız."

 

Tüm köylerde, kasabalarda, ilçelerde öğrencilerin okul öncesinden itibaren kitaplarla temas edebilme imkânının artırılacağını kaydeden Özer, yaz döneminde tüm kütüphanelerin açık tutulduğuna da dikkati çekti. Özer şunları söyledi: 

 

"Yazın öğrencilerimiz için dört yaz kursunu düzenlerken aynı zamanda kütüphanelerimizi de açık tuttuk. Öğrenciler kütüphanelere gelsinler, ebeveynleriyle gelsinler, orada vakit geçirsinler...  Görüyoruz ki illerimizden gelen bilgilere göre velilerimiz, gençlerimiz, çocuklarımız kitaplarla iç içeler."

 

Kütüphaneler yapılırken aynı zamanda bu ülkenin güçlenmesi için kafa yoran, problemlerini kendine dert edinen ve çözüm yolları göstermeye çalışan insan hazinelerinin isimlerini bu kütüphanelere vermek için de çalışma başlattıklarını ifade eden Özer; İhsan Fazlıoğlu, Murat Bardakçı, İlber Ortaylı, Alev Alatlı, Doğan Hızlan'ın ardından bu açılışta M. Emin Saraç Anadolu İmam Hatip Lisesi kütüphanesine Mustafa Kutlu'nun isminin verildiğini söyledi. 

 

Kutlu'ya teşekkür eden Özer, "İnşallah, bu okulda nice Mustafa Kutlular yetişir. Tabii, bir de her ismini verdiğimiz büyüğümüzde bir ahitleşmemiz var. Ahdimizde şudur: Bu okulumuzu Sayın Hoca'mıza emanet ediyoruz. İstiyoruz ki kıymetli Hoca'mız ayda en az bir kere buraya gelsin; öğretmenlerimizle, gençlerimizle buluşsun, onlarla dertleşsin. Onlara yol göstersin ve böylece tüm ülkemizde sadece İstanbul'da değil, yaşayan insan hazinelerimiz çocuklarımızla bir arada el ele tutuşarak deneyimlerini paylaşarak geleceğe doğru ilerlesinler."