Kütüphanelerle ilgili şimdi üçüncü bir evreye geçtiklerini belirten Özer, "Bu memlekette, bu memleketin derdiyle hemhâl olmuş, gençlerimiz ve insanlarımıza yol gösteren ve kadim medeniyetle ilişkisini güçlendiren insanlarımızın isimlerini kütüphanemize kazandırmak istedik. İşte bugün bunun için buradayız. İhsan Fazlıoğlu Hoca'mızın ben iyi bir okuyucusuyum. Tüm kitaplarını okudum. Gerçekten bizim medeniyetimizin genç kuşaklara tanıtılmasında ve tüm boyutlarıyla onun anlaşılmasında bu topraklara en büyük katkıyı veren insanlardan biridir kendisi. Ben kendisine müteşekkirim ve Sayın Hoca'mızın ismini de bir kütüphaneye vererek aslında bu okulun hamiliğini de hocamıza vererek burada, inşallah, gençlerimizin medeniyetimizle, medeniyetimizin kodlarıyla temas düzeylerini artırarak nice güzel insanların yetişmesinde bir başlangıç yapmış olacağız." değerlendirmesinde bulundu. 

 

Bu projeyi tüm ülke sathına yaydıkları takdirde yıllardan beri özlemi duyulan, aslında dışarıda olan düşünce dünyasının insanlarını da okullarla bütünleştirmiş olacaklarını kaydeden Özer, şunları söyledi: "Millî Eğitim Bakanlığı olarak yapmak istediğimiz şey, tüm alanlarda ülkemizin tüm müktesebatını tek bir noktada buluşturabilmek ve bereketini arttırabilmek. Mesleki eğitimde sektörün tüm temsilcilerini eğitim süreçlerinin hepsine dâhil edebildiysek ve onunla başlatmış olduğumuz süreci çok daha kapsamlı boyutlara çıkartabilmişsek aynı şeyi İhsan Fazlıoğlu'nun ismini vererek ve buraya aktif olarak katılımını sağlayarak diğer düşünce insanlarımızdan Mustafa Kutlu'nun, İbrahim Tenekecilerin isimlerini vererek yıllardan beri okullarla temas edememiş, o vasıtayı bulamamış insanlarımızı okullarımızda gençlerimizle çok rasyonel bir zeminde buluşturarak gençlerimizle çok daha fazla vakit geçirebilme imkânı ortaya koymuş olacağız."

 

Gençlerin ülkemizin aydınlığı, geleceği, göz nuru olduğunu ifade eden Özer, gençlere çok daha değer verilerek onlarla daha fazla zaman geçirilmesi gerektiğini söyledi. Özer şöyle devam etti: "Konuşarak değil yaparak, gençlerimizi yetiştirerek ülkemiz çok daha güçlü, sadece maddi anlamda kalkınmış, dünyayla rekabet edebilir olan bir ülke değil; tüm dünyaya farklı bir şey söyleme potansiyelini ortaya çıkarabilmiş ve gerçekten tüm dünyaya yol gösterebilecek bir ülke olabilme yolunda, inşallah, emin adımlarla ilerleyeceğiz. Eğer bu dünyaya farklı bir şey söyleyebilecek bir ülke, bir topluluk varsa bu topluluk, burası... Barışla ilgili bir şey söyleyebilecek bir ülke varsa o ülke, burası... Merhametle ilgili söyleyecek bir şey varsa o ülke, burası... Bilimle medeniyetle ilgili söyleyebilecek bir ülke varsa o ülke, burası... Medeniyetimizin hangi süreçlerden geçtiğini çok iyi anlamamız, çok iyi içselleştirmemiz ve günümüze taşıyıp farklı bir dilde onu ortaya koyabilmemiz gerekiyor. Bunun için de emek vermemiz, okumamız, düşünmemiz ve dil inşasının çok kıymetli ve çok önemli bir şey olduğunu hatırlamamız gerekiyor. Şu anda bizim hemen hemen tüm süreçlerimizde Batı'nın inşa ettiği dil yaygın. Biz ne zaman ki kendi dilimizi inşa edersek işte o zaman tüm dünyaya farklı bir şey söyleyebilme imkânımız olacak."

 

Kütüphanenin açılışında emeği olan herkese teşekkür eden Bakan Özer, daha sonra İhsan Fazlıoğlu, eşi Şükran Fazlıoğlu ve oğlu Muhammed Tuğrul Fazlıoğlu ile beraberindeki protokol üyeleriyle kütüphanenin açılış kurdelesini keserek kütüphaneyi gezdi.