Öğretmenler Günü'nü kutlayarak tüm öğretmenlere sağlık, başarı ve huzur dileyen Şentop, Birinci Meclis'in 102 yıl önce milletin büyük fedakârlık ve çabasıyla açıldığını hatırlattı.
Şentop, o dönemlerde yaşanan yokluğa dikkati çekerek şunları kaydetti:
"Bu binanın Meclis olarak kullanılmasına karar verildiğinde çatısında kiremitleri yoktu. İnsanlar evlerinin çatısından söküp getirdikleri kiremitlerle bu binanın çatısını yaptılar. Gördüğünüz gaz lambası bir kahvehaneden alınıp getirildi. Sizleri burada ağırlamamızın en önemli sebebi ise şu anda oturduğunuz sıralardır. O sıralar, bir savaştan yeni çıkmış yokluk içindeki milletimizin öğretmenleri ve öğrencileri tarafından Ankara sokaklarında taşınarak buraya getirildi. Siz öğretmenlerimiz ile o tarihi, o şuuru birlikte hissedelim, okul sıralarından oluşmuş Meclisimizde bir araya gelelim, 'Millet Mektepleri'nin açıldığı ve ilk Meclis Başkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e 'başöğretmenlik' unvanının verildiği bu anlamlı güne burada birlikte başlayalım istedim."
Görevleri sırasında şehit olanlar başta olmak üzere hayatını kaybeden bütün öğretmenleri rahmet ve minnetle anan Şentop, "Onlar, karanlığı aydınlatacak ışıklarımızdı, şimdiyse ruhlarına 'nur üstüne nur yağan' şehitlerimiz oldular." dedi.
Dünyanın en şanslı insanlarının karşılarına iyi bir öğretmen çıkanlar olduğuna inandığını söyleyen Şentop; öğretmenliğin dokunduğu hayatları değiştiren, onlara yön veren özel bir meslek olduğunu vurguladı.
"Türkiye'nin en büyük zenginliği insan"
Şentop, ülke ve milletin geleceğinin, öğretmenlerin büyük sorumluluğuyla şekillendiğine işaret ederek "Bir öğrencinizin huzursuzluğuna, mutsuzluğuna veya başarısızlığına çare bulmadan içinizin rahat etmediğine, bütün başarılarına da onlar kadar sevindiğinize kalpten inanıyorum." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin yeraltı ve yer üstü kaynaklarının yanı sıra en büyük zenginliğinin "insan" olduğunu söyleyen Şentop, şöyle devam etti:
"Pek çok muvaffakiyete şahit olmuş, her alanda öncü insan yetiştirmiş yurdumuz topraklarının dünyaya yüzünü dönmüş, bütün insanlığın hayrını hedefleyen çalışmalara göz dikmiş nesiller yetiştirme vazifesini sürdürmesi önemlidir. Eğitim tarihimiz bu vazifeyi hakkıyla ifa etmiş birçok öncü isimle meşhurdur. Bugün de kendi kültürü ve değerleri ile barışık, içinde yaşadığı topluma vazifesinin farkında bir nesil için aynı vazife şuuru ve bilinçle canla başla gayret eden öğretmenlerimizin var olduğunu bilmek, bizim için iftihar kaynağıdır."
"Öğretmenlik mesleği insanlık var oldukça varlığını sürdürecektir"
TBMM Başkanı Şentop, 21'inci yüzyılda üretim, iletişim, ulaşım teknolojileriyle büyük değişim ve dönüşümler yaşandığını belirterek bu değişimin iş yapma biçimlerini değiştirdiğini kaydetti. "Teknolojik gelişmelerin birçok mesleği yok edeceği açıktır." ifadelerini kullanan Şentop, sadece öğretmenlik mesleğinin insanlık var oldukça varlığını sürdüreceği değerlendirmesinde bulundu.
Öğretmenlerden çağın ve mesleğin güncel bilgileriyle yenilenmeyi ihmal etmemelerini isteyen Şentop, şunları kaydetti:
"Öğrencilerinizi dijital dünya tarafından kullanılan değil, dijital dünyayı kullanan bilinçli fertler olarak yetiştirmek, sorumluluklarınızı artırmaktadır. Üstelik yeni zamanların, çocuklar ve gençleri 'şiddet' ve 'yalnızlaşma' gibi iki olumsuz durumun içine ittiği gerçeğiyle karşı karşıyayız. Bu iki olumsuzluk ve tehlike, tüm ülkeler için geçerli olmakla birlikte ülkemizin bu sorunların üstesinden gelmesinde iki büyük gücü ve imkânı olduğunu sevinerek görmekteyiz. Birisi siz öğretmenlerimizin sonsuz ilgi ve şefkati, diğeri ise güçlü aile yapımızdır."
TBMM Başkanı Şentop; barış, huzur ve güven içinde ebediyete kadar hür ve bağımsız şekilde yaşamak için bilgili, bilinçli nesiller yetiştirmek zorunda olduklarının altını çizerek "O nesiller; kendi tarihi, kültürü, medeniyeti ile kavga etmeden yarına yürüyebilmelidir. Eğer böyle yaparsak biz, biz oluruz ve geleceği kendi kimliğimizle, inancımızla, kültürümüzle kucaklarız. Ülkesini, milletini seven gençler yetiştirmek zorundayız. Azimli, gayretli çalışmalarımızın karşılığında ülkemizin yarınlarda daha güçlü ve güzel olacağına tüm kalbimle inanıyorum. Bu konuda hepimizin aynı anlayış ve inançta olması gerektiğini düşünüyorum." dedi.
"Türkiye vizyonuna sahip gençleri bu öğretmenlerimiz yetiştirecek"
Öğretmenler haftasında terör saldırılarında hayatını kaybeden öğretmenlerin hüznünü taşıdıklarını belirten Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Karkamış'ta ve İstiklal Caddesi'ndeki terör saldırılarında şehit olan Ayşenur ve Arzu öğretmenle birlikte görevi başında şehit olan tüm öğretmenleri rahmetle anarak konuşmasına başladı.
Ayşenur Alkan'ın hain terör saldırısında tüm öğrencilerini sığınağa götürdükten sonra 'Acaba bir öğrenci geride kaldı mı?' diye bakmak için döndüğünde şehit olduğunu anlatan Özer, Alkan'ın bu davranışının öğretmenlik mesleğinin emek ve fedakârlık demek olduğunu bir kez daha hatırlattığını ifade etti.
Özer, "Bizim için öğretmen bayraktır. Öğretmenin bulunduğu her mekân vatandır." ifadelerini kullandı.
19,1 milyon öğrencinin bulunduğu ve 1,2 milyon öğretmenin görev yaptığı eğitim sistemi nüfusunun çoğu ülkenin nüfusundan fazla olduğunu kaydeden Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu fedakâr öğretmenlerimiz geleceğin mimarı olan gençlerimizi yetiştirmek için gecelerini gündüzlerine katıyorlar. Tüm öğretmenlerimize bu emeklerinden dolayı minnettarız. Nasıl cumhuriyetin I. yüzyılında bugünlere gelmemizdeki en büyük katkıyı, kıymetli öğretmenlerimiz verdiyse Sayın Cumhurbaşkanımızın yakın zamanda açıklamış olduğu Türkiye vizyonuna sahip gençleri de işte bu öğretmenlerimiz yetiştirecek. Bizler gece gündüz demeden tüm eğitim camiamızla çalışarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin aziz milletiyle birlikte çok güçlü, dirayetli, sadece kalkınmış bir ülke değil; aynı zamanda tüm dünyaya merhameti, barışı, insanlığı öğreten bir ülke olmak yolunda elimizden gelen tüm çabamızı sarf edeceğiz."
Bu duygularla tüm öğretmenlerin 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutladığını, tüm şehitleri rahmet ve minnetle andığını belirten Bakan Özer, TBMM Başkanı Şentop'a da kendilerini ağırladığı için saygılarını sundu.
Konuşmaların ardından Bakan Özer, TBMM Başkanı Şentop'a günün anısına tablo hediye etti. Daha sonra Şentop, Özer ve öğretmenler Birinci Meclis binası önünde hatıra fotoğrafı çektirdi.