30 Haziran 2021 22:19

Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Bakanlığın geçen yıl Sanayi ve Teknoloji ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlıkları, WEF program temsilcileriyle bir araya gelerek program üzerinde mutabakat sağladığını, programın 30 ay sürecek iş birliğine dayandığını bildirdi.

Programın içeriğine değinen Selçuk, sertifika programlarıyla öğrencilerin, sosyal medya, programlama, dijital tasarım gibi çağın gerektirdiği alanlarda becerilerini geliştireceğini belirtti.

Selçuk, 2023 Eğitim Vizyonu'yla yenilenen eğitim politikasının mesleki eğitimin kalitesini artırmayı; eğitim, istihdam ve üretim bağlantısını güçlendirmeyi hedeflediğini anımsattı. Bilim, sanayi, teknolojideki değişimler ve sektörün talepleri doğrultusunda mesleki ve teknik ortaöğretim müfredatlarında çok kapsamlı bir dönüşüme gidildiğini ifade eden Selçuk, bununla öğrencilerin uygulamaya dönük bir program yapısına kavuştuğunu vurguladı.

Selçuk, etkin ve verimli işleyen bir kurumsal yapının tesis edilmesi, mesleki eğitim sisteminin beşeri, mali, fiziki ve teknolojik altyapı ile yönetim ve organizasyonunun daha da iyileştirilmesi için önemli adımlar attıklarını aktardı.

Aktif iş gücü piyasasının, çalışanlar bazında reel durumuyla mesleki ve teknik eğitimini arz-talep ilişkisi bağlamında karşılaştıran "Mesleki Eğitim Haritası"nı hazırladıklarını ifade eden Selçuk, bu çerçevede sektörlerin yoğun olduğu bölgelerde, ihtiyaca cevap verecek meslek liseleri açmayı sürdürdüklerini bildirdi.

Mesleki ve teknik eğitim okullarında 46 Ar-Ge merkezi kurduklarını anlatan Selçuk, "Sürücüsüz tarım aracı, 3 fonksiyonlu yazıcı, mini CNC router makinesi, ikmal dronu, otonom sulama aracı, hava örnekleme cihazı, kompozit-karbon alaşımlı tekne yapımı gibi yüksek teknolojili ve katma değer üretebilecek birçok ürünün geliştirilmesine yönelik çalışmaları sürdürüyoruz." dedi.

Selçuk, bu okullara 30 milyon liranın üzerinde destek sağladıklarını kaydetti.

Okul yönetici ve öğretmenleri için patent, Ar-Ge, inovasyon, proje yönetimi konularında eğitimler verildiğini belirten Selçuk, şöyle devam etti:

"2019-2020 eğitim ve öğretim yılının temasını mesleki ve teknik eğitimde 'patent, faydalı model, marka ve tasarım yılı' olarak belirledik. 2021 yılının ilk beş ayında toplam 2 bin 730 ürün tescil başvurusunda bulunduk. Bunlardan 633 patent, faydalı model, tasarım ve marka tescili aldık. Sektör ve STK'lerle 200'ü aşkın iş birliği protokolü imzaladık. Bu modelle kurguladığımız okulların müfredatını sektörle birlikte hazırladık. Öğretmenlerimizin gerçek iş ortamlarında hizmet içi eğitim almalarını sağlıyoruz. Öğrencilerimizin yeterliliklerini artırarak öğrenimleri süresince burs almalarını ve mezuniyet sonrasında istihdam edilmelerini de kolaylaştırıyoruz. Bu modelle açtığımız okullarımız yüzde 1'lik dilimden öğrenci alarak doğru yolda ilerlediğimizin bir göstergesi oldu."

"Mesleki Eğitimde 1000 Okul Projesi"

Mesleki ve teknik eğitimin en önemli sac ayaklarından birinin "iş yeri tabanlı eğitim" olduğunu ifade eden Selçuk, öğrencilerin kalfalık ve ustalık belgesi ile lise diploması alması ve meslek lisesi mezunlarına sağlanan bütün avantajlardan faydalanmasını sağladıklarına, mesleki eğitim merkezindeki öğrencilerin sayısının yüzde 42 oranında artarak 160 bine ulaştığına işaret etti.

Selçuk, mesleki ve teknik eğitimin güçlendirilmesi ve eğitimde fırsat adaletinin sağlanması için başlatılan "Mesleki Eğitimde 1000 Okul Projesi" ile kaliteyi artırmayı ve okullar arası başarı farklarını azaltmayı amaçladıklarını, bu proje kapsamında, 364 bin öğrenciye kişisel gelişim desteği, 221 bin öğretmene mesleki gelişim eğitimi verildiğini bildirdi.

Bu çalışmaların genişleyerek devam edeceğini vurgulayan Selçuk, "Mesleki eğitimde hedeflediğimiz dönüşüm, insan merkezli, evrensel, esnek, beceri ve görgü odaklı, sürdürülebilir bir karaktere sahip. Beceri Farklarının Kapatılması Hızlandırma Programı'nı bu dönüşüme hizmet edecek önemli bir çalışma olarak görüyorum." diye konuştu.

Bakan Varank ise dijital kavramının içinde bulunduğumuz çağın ve yaşanılan dönüşüm sürecinin merkezine oturduğunu ifade ederek, "Bu dönüşüm çağının içine doğmuş ve 'Z kuşağı' olarak tabir edilen gençlerimizin de iş hayatına dâhil olma süreçleri yaklaşıyor. Bu durum karşısında iş gücümüzü doğru beceri ve yeteneklere, yani geleceğin işlerine, mesleklerine yönlendirmeliyiz. Çevik yaklaşım gibi alanlara, farklı çalışma ve öğrenme modellerine daha fazla yoğunlaşmalıyız." diye konuştu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, "Gelişmeyi insani boyutlarda tasarlamak, çalışmayı insani ve beşerî gerçekliği unutmadan insan özgürlüğünü dikkate alarak tasarlamak mecburiyeti vardır. O zaman inanıyorum ki insanlar kendi potansiyellerini daha fazla geliştireceklerdir." dedi.